Labirent
Hayat bir labirent insanın kendi içinde yaşadığı, yollar bulup çıkardığı, çıkış yolu sandığı.
Kendini bilmediği, bulmadığı. Bilseydi ki bütün yollar kendine çıkıyor, koşar adım gitmez miydi? Gitmezdi.
Varoluş; hep merak ettiğimiz Gayb.
Teslimiyet doğduğumuz anda bize verilmiş bir düşünce.
Masumiyet belki de biraz kaybetmemek adına savaş verdiğimiz.
Kendi içimizde ördüğümüz duvarlar, hapsettiğimiz masumiyetiniz ve kaybettiğimiz kendimizle.
İçimizdeki çocuk ağlarken, bilmediğimiz, duymadığımız bir yerlerde; labirentte kalmak belki de korkuttu bizi hep. Yalnız kalmak, belki de çıkış; içimizdeki çocukla konuşmakta ve anlaşmakta idi. Belki de labirentte kendimizden sıyrılmak ve biraz uzaktan bakmak her şeye.
Cesaret birazda, her şeyin sonu dediğin yerde bir ışık belirmesi. İçinden bir sesin sana gel demesi.
Yalnızlıktan korkmak! Yalnız olduğunu bilmek ama korkmak, söyleyememek.
Bilir misin? En karanlık sabahın bile ardından güneş doğar. Yeni umutlar ve mutluluklarla.
An biter; acısı kalır, hatırası kalır, mantığı kalır ama en çok ne kalır biliyor musun? Yanına kâr kalır arkadaşım; sevdiklerin, sevgilerin, söylediklerin, vazgeçtiklerin, sabrettiklerin….
Benzer Yazılar
KOÇLUK AMA KİMLER İÇİN?
Yaşanan küreselleşme ve teknolojik devrimlerle birlikte hızlı bir değişim ve...